Hayatındaki birçok konuda karar aşamasında olmak nasıl bir şey? Üstelik bu kararlar, kırılma noktası denilen ve hayatının geri kalanını etkileyecek kritik yerde duruyorken, bu nasıl bir his?
Bugüne kadar bu kararları vermekten çekindin, ya da seçenekler arasında sıkıştın kaldın mı? Peki ne zamana kadar erteleyeceksin? Birikip üzerine yığılmalarını mı bekliyorsun?
Yoksa kararların neticesinde, ortaya çıkacak sonuçlardan korkun mu bu ertelemelerinin sebebi? Acaba erteleyerek başka bir çıkış kapısı aralanacağını mı umuyorsun?
İnsanlar tarafından defalarca kırılıp; eşin, dostun, akraban tarafından ihanete mi uğradın? Tekrar güvenmeye, tekrar inanmaya mı korkuyorsun?
Yaşamaktan mı yoruldun? Dünya denilen bu alemde yaşanan onca zulüm, ölüm, kan, gözyaşı içerisinde, zalimlerin yükselen saraylarının ağırlığı omuzlarına bindi ve çökertti mi seni?
Değiştirmek istesekte, değiştiremeyeceğimiz, değiştirmeye gücümüz yetmeyen bu acı gerçekler mi dağladı gönlünü? Yoksa türkülere yazılan, filmlere konu olan, ona tutulanı kavuşamadığı takdirde yataklara düşüren kara sevda mı seni bu hale getirdi?
Bunlar yüzünden mi hayat yolcuğunda tamam veya devam arasında gelgit yaşıyor, Allah'ın verdiği emanet olan cana kıymaya kalkıyorsun?
Bil ki, ölüm bu acıların kurtuluşu değildir. Çünkü ölüm aslında rüyadan uyanış ve gerçek hayata geçiştir. Eğer ölüm yok olmak olsaydı, anne karnında bir tohum gibi büyümez ve zamanı gelince bir fidan olarak doğmaz ve devamında koca bir ağaç olmazdık. İbretle bakana ağaçta, taşta, suda, havada ve bizatihi bedeninde yaratılışın mührü görülür. Ama kör olana, güneş gibi ortada olan hakikatler bile görülmez.
Bizler bu dünyaya başıboş olarak gönderilmedik, başıboş ve hayvanlar gibi yiyip, içip, çiftleşerek, sürü halinde gezelim diye de gönderilmedik. Bizler bu dünyaya hayatımızın sınavına girmeye geldik. Bu sınav öyle bir sınav ki, can bedenden çıkmadığı sürece telafisi olan, can bedenden çıktıktan sonra ise asla tekrarı ve telafisi olmayan bir sınav. Bu sınavın sonucunu ise yaptığın tercihler belirleyecek.
Şunu sakın unutma arkadaşım! Hayatta her zaman tercihler söz konusudur. Bu yazıyı okuman, bu fotoğrafı beğenmen de bir tercih. İnsan-ı kâmil olmak ya da belhum adal olmakta bir tercih meselesi. Elbette tercihlerin neticesinde gelişecek olaylar olacak.
Tercihlerin neticesinde yardımcıların da olacak. Ya rahmani ya da şeytani yardımcılar, ya ulvi ya da sufli yoldaşlar. Zaman başladı, ömür saatindeki kumlar akmakta ve sen ise tercihlerinle başbaşasın. Unutma ki son kum tanesine kadar, her zaman umut ve geri dönüş vardır.
0 Comments
Yorum Gönder