Batıniler ve Sufiler arasındaki farklar

Batıniler ve Sufiler arasındaki farklar

Kur'an ayetlerindeki işaretleri anlamada tasavvuf büyükleri ile batıl bir fırka olan Bâtıniler arasında büyük farklar vardır.


Bâtıniler, nastan (ayet ve hadisten) esas maksadın lafzın zahiri değil, onda gizli olan işaretin olduğunu ileri sürerek, Kur'an'ı bu anlayışla tevil etmişler, kendi bozuk fikirlerine göre İslâm'la hiçbir şekilde alakası olmayan hükümler ve inanç esasları ortaya çıkarmışlardır. Bâtıniler, ayet ve hadisin zahiri manasını kabul etmezler ve İslâm'ın namaz, oruç, zekât hac gibi hükümleriyle amel etmezler. Onlara göre bütün mesele, bâtıni manadır. O mana da özel kimselerin anlayıp tespit edeceği bir şeydir. Onlara göre, bâtıni manayı bilenlerden bütün dinî yükümlülükler kalkar; haram helal diye bir şey kalmaz, her şey helal olur. Bunun için İslâm âlimleri, Bâtıniyye fırkasına ayrıca "İbâhiyye" ismini vermişledir.

Onlara göre abdest, bâtın ehli olan bir kimsenin bilgisizliğini bâtınî teviller ile gidermektir. Namaz, imama ve yardımcılarına itaat etmektir. Zekât, mezhep mensuplarına ilim dağıtmaktır. Hac, imamı ziyaret etmektir. Zina, sırları başkasına yaymaktır.(1) 
Bütün bunlar, dinin asıllarını tarif ve tefsir değil, tağyir ve tahrip etmektir. Bu görüşlerin hepsi bâtıl ve haramdır. 

Tasavvuf büyükleri ise gerçekte ayet ve hadisten maksadın zahiri yönü olduğunu bilerek onların zâhiri hükümlerine tâbi olurlar. Allah'ın kelamında, ümmetin üzerinde birleştiği mananın dışına çıkmazlar, ona aykırı açıklamalarda bulunmazlar, ancak bununla birlikte Allah Teâlâ'nın bazı özel kullarına birtakım sırları ve incelikleri açtığını düşünürler. Bu sırlar ve incelikler nassın genel anlamına ek olarak kabul görür ve zâhiriyle çelişik olmaz. Aksine onu teyit eder. Bunlar İlâhî fütuhattır; hiçbir emir ve nehyi ortadan kaldırmadığı gibi ona bir süs ve güzellik katar. (2)


Dipnotlar:

1-) Bâtıniyye hakkında geniş bilgi için bk. Avni İlhan, "Bâtıniyye", DİA, 5/190-194, Bâtıniyye'nin İsmâiliyye, Seb'iyye, Tâlimiyye, İbahiyye, Melâhide, Zenâdıka gibi isimleri vardır.

2-) Konuyla ilgili geniş bilgi için bk. Muhammed Zeki İbrahim, “Meâlimü't-Tefsiri's-Sûfi, Mecelletü'l-Müslim, Rebîülevvel 1395 h.

Kaynak: İbn Acîbe el-Hasenî(k.s), (Kur'an'ın Tefsiri ve Tasavvufî İşaretleri) Bahrü'l-Medid fî Tefsîri'l-Kur'âni'l-Mecid, Çev: Dr.Dilaver Selvi, Semerkand Yayınları, İstanbul-2011, Sf. 54-55

0 Comments

Yorum Gönder